2020 Influencer Marketing Trends

2020 Instagram Influencer Pazarlama Trendleri

1 milyardan fazla insanın kullandığı Instagram her geçen gün hem kendi alanında hem de barındırdığı influencerların kazançları ile katlanarak büyümeye devam ediyor. Yapılan araştırmalara göre bu sene tüm dünyada, sadece Instagram özelinde gerçekleşen influencer pazarlama kampanyalarının rakamı 7 Milyar Dolar! 2020 için ön görülen ise bu rakamın en az 8.8 Milyar Dolar’ın üzerine çıkacağı.

Okumaya devam et “2020 Instagram Influencer Pazarlama Trendleri”

Ekim 2018 Influencer Marketing Kampanyası: Braun #GitsinmiKalsınmı

Sosyal medyanın gücünün tartışma konusu olduğu pek çok alanda “hız” önemli bir vurgu oluyor. Meydana gelen herhangi bir olaya anlık olarak tepki vermek, ortaklaşma gerektiren bir tepkide hızlıca toparlanabilmek sanal dünyanın pek çok artılarından sadece birkaçı. En basit anlatımıyla; görseller ve kelimeler ile kişilerin anlık olarak hayali bir dünyada konumlanabiliyor olmaları, paylaşılan anları sıklaştırıyor. Düşüncelerin farklı metotlarla aktarıldığı sosyal medya, bireyler arası iletişimden de büyük bir pay kapıyor ve böylece hayatımızdaki yerini her geçen gün biraz daha genişletiyor.

Okumaya devam et “Ekim 2018 Influencer Marketing Kampanyası: Braun #GitsinmiKalsınmı”

Ağustos-Eylül 2018 Influencer Marketing Kampanyası: Algida & Getir Askıda Dondurma

“Bir dünya bırakın, biz çocuklara, ıslanmış olmasın göz yaşlarıyla…”
Küçükken okullarda öğrendiğimiz, belki de çoktan unuttuğumuz bu şarkıyı hatırladınız mı? Sözlerini aslında hiç anlayamıyorduk. Ne demekti ki çocuklara gözyaşlarıyla ıslanmamış bir dünya bırakmak? Büyüdük, gördük ne demek olduğunu. Sonra da aklımıza geldikçe tartışmaya başladık “çocuklarımıza nasıl iyi bir gelecek kuracağız, onların yarınlarında gülmelerini nasıl sağlayacağız” diye. Ama belki de daha en başından beri, belki de asıl soru şöyle olmalı: “Bir çocuğu nasıl gülümsetebiliriz?”

Sosyal medya, son zamanlarda gücünü, sosyal sorumluluk projelerinde de kullanmaktan çekinmez hale geldi. Daha en başından kan bağışı çağrıları, okul yardımları sosyal mecralarda yapılıyordu ve bu arayışlar küçük gruplar halinde, kolektif bir adım olarak kalıyordu. Fakat diğer taraftan, markaların, güçlerini sosyal projeler için de kullanması ve bunu sosyal medya üzerinden yaparak daha geniş bir kitleye çok daha kısa zamanda ulaşmaları, projeleri daha efektif bir düzeye ulaştırdı.

Bu yıl Dünya Dondurma Günü’nde, yeryüzünün farklı noktalarında festivaller ve dondurma yeme yarışları düzenlenirken, Algida, bu günü takip eden 4 günü de kapsayacak şekilde bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Getir uygulaması üzerinden verilen her Algida dondurma siparişinde, sipariş veren kişi adına, bir adet dondurmayı da Türk Kızılayı, Koruncuk Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ve Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’na bağışladı.

“Bir dondurma dünyayı değiştiremez ama bir gülümseme değiştirebilir”. Mottosuyla yola çıkan marka, kendi dijital kanalları üzerinden “Gelin çocukları #BirlikteGülümsetelim!” mesajı verirken, influencer’lardan da destek alarak, çağrısını geniş kitlelere yaydı.

Influencerlar, ekranı yukarı kaydırarak doğrudan alışveriş ekranına yönlendirdikleri Instastory’ler ve Twitter paylaşımları ile takipçilerini Getir uygulamasına davet etti. Böylece, 19-23 Temmuz tarihleri arasında Getir’den alınan her her bir dondurma için Algida, çocuklara uygun, düşük kalorili dondurmaları askıya bıraktı.

Instagram’da her bir yayıncı, kendisine özel olarak utm’lenmiş linkleri kullanarak paylaşımlarını gerçekleştirdi. Böylelikle, her bir yayıncıdan gelen trafik ve satın almaya dönüş oranı track edildi. Pelin Akil, Enis Arıkan, Aslı Kızmaz, Gülhan Şen, Mert Vidinli, Şule Karaok, Gizem Zor, Ayşegül Akdemir, Odunherif, Pucca, Pakiteysis, Furkan Sarıkaya gibi isimlerin katılımıyla, 8 Instastory ve 4 Tweet paylaşımı gerçekleşti. Toplam bir buçuk milyon görüntülenme ve beş binden fazla etkileşim elde edilen kampanyada yüz binin üzerinde dondurma askıya bırakıldı.

Yayıncılarımıza kampanya ile ilgi fikirlerini sorduğumda Şule Karaok “Yer alacağım projeleri seçerken, ürünün faydasına her zaman önem veriyorum. Bu projede, toplumsal bir fayda olması da benim için çok değerliydi. Bir çocuğun gülüşünde çok şey gizlidir. Çok saf, çok temiz. O gülüşe dokunabilirseniz, artık hayatınız boyunca sizi bırakmayacak bir şansa sahip olursunuz. Bu proje, insanların bir başkası için mutluluk kaynağı olmasını sağlayan bir projeydi.” şeklinde yanıtlarken Gülhan Şen, “Markaların çeşitli yardım kuruluşlarını destekleyen veya belirli konularda farkındalık yaratan kampanyalarına bayılıyorum ve içinde yer almaktan mutluluk duyuyorum… Kreatif bir reklam çalışmasını, sosyal sorumluluk bilinciyle harmanlayan Algida’nın ‘Askıda Dondurma’ kampanyası, tüketicisine bir yandan yazın en favori lezzetinin tadını çıkartırken, bir yandan da bağış yapma fırsatı sunuyordu… Hem de #BirlikteGülümsetelim gibi okurken bile duyguları anında harekete geçiren bir sloganla. Keşke zaman zaman her marka ürünlerinde bu tarz imkanları sunsa bizlere; yani bir alırken, bir tane de yardıma ihtiyacı olanlara verebilsek.” cevabını verdi.

Yeni nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için işe tek bir çocuğun yüzünü güldürmekle başlamamız gereken bugünlerde, gelecek ayın yazısında görüşmek üzere!

Temmuz 2018 Influencer Marketing Kampanyası: Coca-Cola Yaz Hikayem

Yıllardır markaların benimsemiş olduğu genel geçer reklam anlayışları genç kitleye artık ne yazık ki ulaşamaz hale geldi ve günümüzde yeni nesle ulaşmanın en iyi kanallarından biri de sosyal mecralar oldu. Sosyal medyada hem izleyici hem de yayıncı olarak çift taraflı konumlanabilen kullanıcılar, “kendileri gibi” gördükleri kişilerin yaptığı paylaşımları daha çok dikkate almaya ve önemsemeye başladı. Bu da bizi “influencer pazarlaması”nın sosyal medyadaki farklı kullanımları için cesaretlendiriyor. Sosyal medya, ana akım reklam anlayışlarını bir kenara bırakarak yenilikçi fikirler ile iletişim kurmak konusunda son derece geliştirici bir mecra haline geldi.

Yayın dünyasının genç çocuğu sosyal medya, özellikle Instagram ile hitap ettiği kitleyi sürekli geliştiren ve büyüten bir düzlemde tutmaya devam ediyor. Bu noktada markaların da yeniliğe açık olmaları, hem marka hem mecra açısından büyük önem taşıyor. Coca-Cola’nın da bu yaz gerçekleştirmiş olduğu iletişimde, TV reklamlarının sonunda da Instagram accountlarına yönlendirme yapmış olmaları, mecralar arası geçişi kurgulamış oldu. Bu yüzden, başarılı reklam stratejilerinin daha genç beyinlerin inovatif kurguları ile şekillendiğini kabul edebilen markaları tebrik etmek gerekiyor.

Sosyal medyanın gücünden yararlanarak ilerlemeyi planlarının bir parçası haline getiren markalardan biri olan Coca-Cola, bu yaz yaptığı iletişimi #YazHikayem adı ile, Instagram’da daha önce yapılmamış bir çalışmaya imza atarak gerçekleştirdi. Oyuncu Yağmur Ün ve Youtuber Alper Rende üzerinden geliştirilen ve 2018 yaz sezonunda özellikle genç kitle tarafından beğeniyle takip eden bir dizinin baş rol oyuncularının da dahil edildiği iki farklı kurgu ile Instagram Stories özelliği kullanılarak bir hikaye dizisi oluşturuldu. 3 gün süren ve İstanbul’un farklı noktalarında gerçekleştirilen çekimler ile toplam 209 Instagram Hikaye paylaşımı gerçekleştirildi ve bu içerikler Alper Rende, Yağmur Ün ve Coca-Cola hesaplarından 2 ay boyunca #YazHikayem etiketi ile ön plana çıkartıldı.

Yayıncıların Coca-Cola’nın düzenlediği bir parti organizasyonu için yola çıkmaları ve yaşadıkları çeşitli olayların ardından kendilerini bir anda şifrelerin yer aldığı bir oyun içerisinde bulmalarıyla başlayan kurgunun ilerleyen adımlarında, büyük ilgiyle takip edilen gençlik dizisinin oyuncuları da sürece dahil oldu. Bu sayede çalışma, takipçiler tarafından daha fazla merak edilen ve bir sonraki paylaşımın heyecanla beklendiği bir tür Instagram dizisi haline geldi. Kurgunun finalinde Yağmur Ün ve Alper Rende’nin eşleştikleri genç oyuncularla şifreleri çözmesi ve parti alanını bulması ile Coca Cola Yaz Partisi hayata geçirildi.

Bora Uzer, Gökhan Türkmen ve Deniz Sipahi’nin sahne aldığı parti, gerçek bir yaz konseriydi. Konserlerle eş zamanlı olarak sosyal medya üzerinden dağıtılan davetiyeler ile parti herkesin katılımına açık hale getirildi. Akustikhane & Coca-Cola iş birliğiyle gerçekleştirilen yaz partisinde katılımcılar keyifli anlar yaşadı. Kurgunun final çekimlerinin de yapıldığı konserin ardından “Yaz Hikayem” son buldu.

Online & offline entegre yaz kampanyası #YazHikayem, hikayenin halihazırda ilgiyle takip edilen isimler ile örülmüş olması sayesinde hedef kitle üzerinde pozitif dönüşler aldı.
24 gün boyunca, Alper Rende, Yağmur Ün ve diğer oyuncuların accountlarından gerçekleştirilen toplamda 209 story paylaşımı 50.000.000 görüntülenmeye erişti. Coca-Cola Instagram hesabının takipçi sayısı %37 ve görüntülenme sayısı %972 oranında arttı. Instagram Stories paylaşımları, pre-roll’lar ve sosyal medya paylaşımları ile tüm içerikler 1 ay içerisinde toplamda 75 milyon görüntülenme elde etti.

Kampanya süresince yayıncılar Instagram Direkt Mesaj ile çok sayıda olumlu yorum aldı. Hikayenin devamını merak eden takipçiler, yapılan günlük paylaşımları ilgiyle ve merakla beklediklerini ifade ettiler. Oyuncu Yağmur Ün, projeyle ilgili düşüncelerini “Instagram Stories üzerinden yapılan ilk dizisi, benim “ilk” Instagram dizim Coca-Cola Yaz Hikayem harika bir proje oldu. Bir parçası olmaktan her zaman çok mutlu olacağım” diyerek ifade etti.

Yapılan iletişim, farklı mecralarda da birbirleriyle bağlantılı şekilde her kanaldan desteklendi. Daha önce de ifade etmiş olduğum gibi, takipçiler, iletişim genelinde hem izleyici hem de katılımcı oldular. Sosyal medyanın bu özelliğini efektif bir şekilde kullanmayı başaran Coca-Cola, hedeflemiş olduğu kitleye ulaşarak projeyi başarılı bir şekilde sonlandırdı.

Gelecek ayın yenilikçi kampanyasında görüşmek üzere!

Haziran 2018’in Influencer Marketing Kampanyası: Elidor Bu Kızın Öyküsü

Elidor, reklam dünyasının her zaman ürün pazarlamaktan ibaret olmadığını, yıllık iletişim stratejileri arasında bu tür, sosyal hayata değinen projelerin de yer alması gerektiğini başarılı bir şekilde gösterdi.

  • “Elinin hamuru”
  • “Kadın kısmı”
  • “Kız başına”
  • “Sözünün eri”
  • “Adamın dibi”
  • “Kalıbının adamı”

Daha sayabilirim aslında. Ama artık bir yandan bu kelimeleri eleştirirken, bir yandan da cinsiyetçi söylemleri bu şekilde ele almaktan sıkıldığımızı düşünüyorum. Her insanın kendi öyküsünü yazdığını bilerek ve bu öykülere eril değil insani bir yönden saygı duyarak sosyal bağları kurmak büyük önem taşıyor.

Okumaya devam et “Haziran 2018’in Influencer Marketing Kampanyası: Elidor Bu Kızın Öyküsü”